Dinibilgiler.gen.tr Online Web Sayfasına Hoşgeldiniz. Hayırlı gezintiler dileriz. |
Bize bu imkanı veren Yüce Allah(cc)'a hamd, Alemlerin efendisi
Hz.Muhammed (sav)'e, onun aile ve ashabına salat ve selam olsun !
Bütün peygamberlere ve Allah dostlarına da selam olsun !
Bütün mü'min kardeşlerimizede selam olsun !
|
|
|
|
Beni Nadir, Hendek Ve Beni Kurayza Savaşları |
Dinibilgiler.gen.tr - Beni Nadir, Hendek Ve Beni Kurayza Savaşları
Benî Nadir
Yahudileri, Medine'ye iki saat uzakta olan "Zühre" köyünde otururlardı. Müslümanların
aleyhinde çalışmamak üzere verdikleri sözü bozmaya başladılar. Uhud savaşında da, fikirlerini
büsbütün bozdular. Yayılan uyarmaları dinlemediler. Hicretin dördüncü yılı Rebiülevvel ayında,
Hazret-i Peygamber tarafından kaleleri on beş gün kuşatıldı. Aldıkları izin üzerine, bir kısmı
Hayber'e, bir kısmı da Şam ve Filistine gittiler.
Hendek savaşına gelince, bu da
hicretin beşinci yılında olmuştur. Şöyle ki: Yahudilerin teşvikiyle, Kureyş topluluğu diğer
birtakım kabileleri birlikleri içine alarak on bin kişiden fazla bir ordu ile Medine'ye doğru
yürüdüler.
Hazret-i Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, ashab-ı kiramla
istişarede bulundu. Selman-ı Farisî'nin tavsiyesi üzerine Medine şehrinin düşman gelecek
yönüne hendek kazdılar ve savunma durumuna geçtiler. Hendek kazma işinde Peygamberimiz de
arkadaşları ile çalışıyordu. O sırada büyük bir kaya çıkmış, çalışmaya engel olmuştu. Durumu
Peygamber Efendimize bildirdiler. Hazret-i Peygamber mübarek eline aldığı bir balyozu,
"Bismillah" diyerek kayaya indirdi. Kayanın üçte birini kopardı. Kayadan bir kıvılcım çıkıp
Yemen tarafına sıçradı. Peygamber Efendimiz: "Allahu Ekber, bana Yemen'in anahtarları
verildi. Şu anda San'anın kapılarını görüyorum," dedi. Sonra "Bismillah" diyerek bir daha
vurdu. Kayanın bir parçası daha koptu. Bu defa da çıkan kıvılcım, Şam tarafına sıçradı.
Hazret-i Peygamber: "Allahü Ekber, bana Şam'ın anahtarları verildi. Şam'ın kırmızı
köşklerini görüyorum." dedi. Bir daha vurunca, kaya büsbütün parçalandı. Bu defa da çıkan
kıvılcım İran tarafına sıçradı. Peygamber Efendimiz: "Allahü Ekber, bana Fars bölgesinin
anahtarları verildi. Medayin'de Kisra'nın beyaz köşklerini görüyorum," dedi. Sonra Selma-ı
Farisî Hazretlerine şöyle buyurdu: "Ey Selman! Bu fetihler benden sonra ümmetime nasib
olacaktır." Doğrusu bu müjdeyi verdiği gibi oldu.
Diğer taraftan münafıklar da:
"Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) bize, Kayser'in ve Kisra'nın hazinelerini va'd
ediyor. Biz ise, Medine'nin dışına çıkamayıp hendek kazmakla uğraşıyoruz," diye
mırıldanıyorlardı.
İki hafta içinde Hendek işleri bitmişti. Düşman da görünmeye
başladı. Fakat önlerine çıkan hendeği görünce şaşırdılar. O zamana kadar Arabistan'da böyle
bir savaş usulü görülmemişti. Hendeği geçmek isteyenler, beri taraftan ok ve taşlarla
engelleniyorlardı. Hendeği atlayarak beri tarafa geçen ve bir bölük süvariye denk tutulan Amr
İbni Abdi Vud adında bir düşman eri, müslümanlara meydan okumaya başladı. Benimle çarpışacak
er varsa, karşıma çıksın, dedi. Karşısına çıkan Hazret-i Ali (kerremellahu vechehu) tarafından
çatışma sonunda öldürüldü.
Kuşatma on beş gün kadar uzadı. Mevsim soğuktu. Düşmana
usanç gelmeye başlamıştı. Bir gece çıkan şiddetli bir fırtına ile çadırları alt-üst oldu.
Artık ertesi gün dağılıp gittiler. Bıraktıkları yiyecekleri ve develeri müslümanlar elde
ederek kıtlık sıkıntısından kurtuldular. Bu Hendek savaşında müslümanlar beş şehid
vermişlerdi. Düşmanın da dört eri ölmüştü.
Hendek savaşında, Necd diyarında bulunan
Gatfan ve Beni Eslem gibi birçok kabileler düşmanla birlikte olmuşlardı. Bunun için bu savaşa
"Ahzâb Savaşı" da denilmişti. Bundan sonra meydan artık müslümanlara kalmıştı.
Benî
Kurayza savaşına gelince: Bu da Yahudilerin hiyanetinden ileri gelmişti. Şöyle ki: Medine'ye
yakın bir köyde oturan "Benî Kurayza" Yahudileri, Hendek savaşında düşmanlarla birleşmiş,
önceden Hazret-i Peygamberle yapmış oldukları sözleşmeyi bozmuşlardı. Müslümanları zor bir
duruma sokmuşlardı. Hazret-i Peygamber henüz Hendek savaşından dönerek mü'minler silâhlarını
bırakmıştı ki, Cibrîl-Emîn geldi. Benî Kurayza üzerine yürümesi için Yüce Allah'dan emir
getirdi. Peygamber Efendimiz tekrar silâh kuşandı. Üç bin kişilik bir ordu ile Benî Kurayza
kalesini on beş gün kuşattı. Kalede bulunanlar, Ashabdan Sa'd İbnî Muaz (radıyallahu anh)
Hazretlerinin vereceği hükme razı olacaklarını bildirdiler. O da hüküm verdi: Eli silâh tutan
erkekler öldürüldü. Toprakları Ensar'ın rızası üzere muhacirlere verildi. Artık Benî
Kurayza'nın haince olan sözleşmeyi bozma olayı da böyle uygun bir ceza ile son buldu. Tarihin
ibretli sayfalarına karıştı.
|
|
|
Çembersel Sosyal Medya Dini içeriklerinizi paylaşabilirsiniz.
|